Türkiye Pedagoji Derneği Başkanı Mehmet Teber, “Medya, varlığı ve içeriğiyle çocuklara birçok zarar veriyor. Toplumdaki şiddetten şikayetçiyiz ama bunun tohumları şimdiden çocuklarımızın zihinlerine televizyon yoluyla ekiliyor” dedi.
Teber: “Çocuğumu Anlayabiliyor muyum?” konulu konferansta yaptığı konuşmada, çocukların, yetişkinlere kaybettikleri değerleri hatırlattığını söyledi.
Evlerden, hayattan çocuklar çıkarıldığında yaşamın hiçbir anlamının kalmayacağını vurgulayan Teber, şöyle devam etti:
“Koca koca adamlar bir araya geliyoruz, bir şeyler yapıyoruz. O varlık aslında bize bir değer katıyor. Sürekli dünyayı temiz tutuyor. Aslında bize bir öğretici. Sadece çocuğa bir şeyler öğretmeye odaklandıysam, çok büyük bir fırsatı kaçırmış olurum. Demek ki çocuklar, eğitelim diye gelmiyor, tek amaçları o değil. Toplumu eğitmek için geliyorlar. Bir anne ve baba, çocuğuna bakıp onunla büyümüyorsa, ondan nasiplenmiyorsa, sadece bir şeyi vermeye odaklandıysa, kafasının içine bir şeyler sokmaya çalışıyorsa ve ondan gelen şeylere alıcılarını kapattıysa hayatının çok önemli fırsatlarından birini kaçırmış olur.”
Anne ve babaların, çocuklarına karşı en önemli görevlerinden birinin, onları fiziksel ve ruhsal bakımdan korumak olduğunu anlatan Teber, medyanın etkilerine değindi.

Reklam izleyen çocuk daha obez oluyor !
Tüketici yaşının çocuklara kadar indiği bir gerçek… Artık reklamların yayına giriş zamanları, seyredenlerin yaşları ve ait oldukları tüketici gruplarına göre belirleniyor. Reklamların ticari boyutunu algılayamayan çocuklar gıda reklamlarında gördükleri zararlı yiyecek ve içecekleri istiyorlar, hatta tutturuyorlar. Peki çözüm ne? Çocuğu tamamen televizyondan uzaklaştırmak, onu bu zararlı besinlerden uzak tutabilir mi?
Çocukların izlediği programların arasına giren reklamların çoğunluğu ise; maalesef gıda reklamları oluyor. Bazen markette sizin hiç tanımadığınız bir ürünü, çocuğunuzun elinde görmüşsünüzdür. Tabii ki bunu alıp, almamak sizin tercihiniz ancak, çocukların en ilgisini çeken besinlerin de sağlıksız besinler olduğu unutulmamalı.
Özellikle okul öncesi hareketsiz çocuklarda görülen aşırı kilolu olma durumu ve obezite, son zamanlarda ülkemizde de artış gösteriyor. Okula başladığında ise bu kilolar hemen verilemiyor ve özellikle kız çocuklarında büyük bir özgüven eksikliği baş gösteriyor.
REKLAMLARA DİKKAT EDİN
Çocuk mucize bir varlık, tamamen dış algılara açık olan beyni sayesinde seyrettiği her reklamı hatırlıyor. Bir de bu reklamların içerisinde “subliminal mesaj” denilen bilinçaltı mesajların olduğu da düşünülürse sorunun büyüklüğü anlaşılır sanırız. Ülkemizde bu tip reklamlar, 2011 yılında çıkartılan 6112 sayılı RTÜK kanunuyla yasaklanmış durumda, ancak kontrol mekanizmasının ne kadar kuvvetli çalıştığı bilinmiyor.
Reklamlar zaten subliminal mesajlar olmasa da çok ikna edici olabiliyor. Özellikle de karşısındaki mecranın bilincinin henüz oluşmadığı düşünülürse, reklamların inandırma ve etkileme gücü nedeniyle çocuklar gıda reklamlarından sağlık açısından olumsuz yönde etkileniyor.
